bursa escort - bursa escort bayan - görükle escort - görükle bayan escort
|
Tweet |
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İstanbul’da düzenlenen ‘’21. Yüzyıl Sosyalizmi:
Hugo Chávez'in Katkıları ve Bugün Mücadeleleri’’ başlıklı etkinlikte konuşma yaptı. Venezuela
Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Freddy Eduardo Molina ile birlikte konuk olan Perinçek iki ülkenin
devrimci birikimlerine ve tüm dünyaya örnek olmaları üzerinde durdu. Perinçek konuşmasında şu
sözlere yer verdi:
biz Türkiye'nin devrimcileri, sosyalistleri, emek davasının insanları olarak Chávez’in yaptıklarından
mücadelesinden çok şey öğreniyoruz. Büyük dersler alıyoruz. Ve o Asyalı, Latin Amerikalı, Afrikalı
çağımız devrimlerinin lideri.
‘’On dokuzuncu yüzyılı hatırlayalım. Avrupalılar bütün dünya Avrupa'dan başka bir yer yok,
Avrupa'dan ibaret diye bakıyorlardı ve bize hep bunu anlatıyorlardı.Dünyada Avrupa'dan başka bir
coğrafya yok, devrimler Avrupa'da olur, icatlar Avrupa'da olur, yenilikler Avrupa'da olur. İnsanlık için
yollar çiziliyorsa Avrupa'da çizilir o yollar. Başka coğrafyalarda o yollar çizilmez. Ama görüyoruz o
bakımdan toplantımızın başlığı çok önemli. Yirmi birinci yüzyıl sosyalizmi. Yirminci yüzyıl Latin
Amerika halklarının, Asya halklarının, Afrika halklarının ayağa kalktığı yüzyıllar. Artık Avrupa'dan,
Kuzey Amerika'dan insanlığın kaderi belirlenmiyor. Alın yazılarımızı artık Avrupalılar yazmıyor.
Chávezler yazıyor, Mustafa Kemal Atatürkler yazıyor, Mao'lar yazıyor, Afrika'nın devrimcileri yazıyor.
O bakımdan Chávez kenara itilen aşağılara bastırılan adam yerine konmayan o insanlığın o büyük
coğrafyasındaki ayağa kalkışın ismidir.
‘’Yirmi birinci yüzyıla bakıyoruz. Ne oldu? Avrupamerkezci fikirlerin artık çöktüğü devrimler
nerede? Rusya'da, Çin'de, Afrika'da, Latin Amerika'da ve o devrimlerin tarihleri kahramanları
insanlık sahnesine çıktı. İşte Simon Bolivarlar, örneğin Rusların, Çinlilerin, Türklerin, Arapların,
Hintlilerin yamyamların Afrikalıların tarihi şimdi insanlığın geleceğinde kahramanlarıyla sahneye
çıktı. O bakımdan Hugo Chávez bütün insanlık açısından yaşadığımız çağları belirleyen bir insan.
Bir köylü çocuğu, bir çiftçinin çocuğu olduğunu, bir kırsal alanda doğduğunu sayın Büyükelçimiz
konuşmasının başında belirtti. Köylüler neydi? Köylüler on sekizinci yüzyılda, on dokuzuncu
yüzyılda neydi? İtilendi, kakılandı, bastırılandı, kenarlara sürülendi. Elindeki ekmeğe el konandı.
Ürünlerine el konandı köylüler. Angaryalarda ağır çalışmalara sürülen insanlardı köylüler. Ama ne
oldu? O köylülerin devrimcileri, kenarlara sürülen köylülerin devrimcilerinin ayağa kalktığı bir yüzyıl
yaşıyoruz. Yirminci yüzyıl, yirmi birinci yüzyıl. Birbirini izleyen yüzyıllar. O bakımdan Chávez’in
yalnız Venezuela'yla olması değildir. Evet bir Venezuela kahramanıdır, kumandanıdır ama o bir
insanlık kahramanı ve insanlık kumandanı.
‘’Yazan bir insan. Tarih yapan bir insan. Azmiyle, cesaretiyle, kararlılığıyla tarih yapan, tarih
yazan, tabi bilinciyle, bilimsel birikimiyle asker… Chávez’in hayatı aynı zamanda şiddetin insanlık
tarihindeki rolünü iyi anlayan bir hayat. Bunu anlamasaydı Chávez olamazdı. Bugün de öyle.
İnsanlık şiddetle, zorbalıkla, baskılarla silahla karşılaşıyor ve o silahları göğüsleyerek sorunlarını
çözüyor. Yaşadığımız coğrafya örneği. Görüyoruz her yanımızdan ateşler, her yanımızda füzeler,
bombalar… Chávez işte o yaşadığımız çağda şiddetin ateşin insanlığın sorunlarını çözmedeki
rolünü anlamış bir insan. Hayaller içinde değil. Aldatılan bir insan değil. Barış masallarıyla barış
hayalleriyle aldatılan bir insan değil. Göğsünü onun için süngülere şiddete germiş bir insan. Onun
hayatında şiddet her zaman belirleyici, önemli olmuş ve o şiddete, emekçinin şiddetiyle, halkın
şiddetiyle cevap verebilmiş.
‘’Darbeler olmuş. Onu aşağıya indirmişler. Ama ne olmuş? Gecekondulardan Chávez tekrar
gelmiş. Halkın içinden tekrar gelmiş. Emekçilerin içinden tekrar gelmiş. Kendi halkına sevdalı,
Venezuela halkına ve insanlığa sevdalı ama Venezuela halkı da ona sevdalı. Onu ayak altında
bırakmamış. O nedenle bugün çok anlamlı Chávez’in doğum günü. Böyle insanların ölüm günü
olmaz. Chávezlerin doğum günü olur. Ölüm günü olmaz. Neden? Çünkü o Chávezler bizim
bilinçlerimizde çalışmalarımızda davaya bağlılığımızda ve yorulduğumuz zaman bizi ayağa kaldıran
olarak hep yaşıyor. Sıkıldığımız zaman bizi tekrar ateşleyen, kenara çekilin yoruldum, bıktım
dediğimiz zaman içimizden bizi isyan eden bizi davaya çağıran bizi mücadeleye çağıran… O
bakımdan öyle büyük devrimciler hepimizin hayatında hepimizin bilincinde hepimizin özlemlerinde
hepimizin cesaretinde ve hepimizin kahramanlığında yaşamaya devam eder. Biz Türkler
Chávez’den çok şey öğreniyoruz ve eğer cesursak eğer emekçi davasına bağlıysak eğer insanlığa
bağlıysak insanlığın yolunda hizmetinde kararlı olarak yürümeye devam ediyorsak işte bu yolda bize
cesaret veren bizi yüreklendiren bizim bilinçlerimizi ateşleyen ışıklandıran Chávezler var.
‘’Chávezler yaşıyor. Chávez ölmemiştir. Bizim gönlümüzde, bilincimizde yaşamaya devam
edecektir. Sizleri Sayın Büyükelçimizi coşkuyla Chávez’in dava arkadaşları olarak, yoldaşları olarak
selamlıyorum. Biz Chávez’in yoldaşlarıyız.’’